EKONOMİ
Giriş Tarihi : 29-03-2021 15:46

KELEŞ, İLÇE GÜNDEMİNİ DEĞERLENDİRDİ...

Kdz. Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Arslan Keleş, yönetim kurulu üyelerinin de katılımıyla Oda Konferans Salonunda düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve pandamı sürecindeki oda çalışmaları hakkında bilgi verdi.

KELEŞ, İLÇE GÜNDEMİNİ DEĞERLENDİRDİ...

Kdz. Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Arslan Keleş, yönetim kurulu üyelerinin de katılımıyla Oda Konferans Salonunda düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve pandamı sürecindeki oda çalışmaları hakkında bilgi verdi.

TSO Başkanı Arslan Keleş, Pandemi sürecinin zorlu ve sancılı geçtiğine değinerek, “bir çoğumuzun ya kendi ya da yakınları bu illet hastalığa yakalandı. Yakınlarımızı, sevdiklerimizi kaybettik. Alışmış olduğumuz hayat düzeninin dışına çıktık, artık yeni normallerimiz oldu. Herkes aşı oluncaya kadar ve bu hastalığın ilacı bulununcaya kadar hepimiz çok dikkatli ve sorumlu davranmaya devam etmek durumundayız. İçinde bulunduğumuz durum tüm dünya ve avrupa ülkeleri ile aynı. Tüm dünya kontrollü bir şekilde hem sağlık hem de ekonomik sistemlerinin devamlılığını sağlamaya çalışıyorlar. Pandeminin etkileri ev hayatına girdiği kadar en büyük etkisi de maalesef iş hayatına oldu. Pandemiden en çok etkilenen kesim iş dünyasıdır. Pandemi sürecinin başından beri devletimiz, iş dünyasına elinden geldiği ölçüde ekonomik anlamda destek olmaya çalıştı. Tüm yapılanlar için devletimize minnettarız. Tabi bu yapılanlar yeterli değil ama bütçe doğrultusunda yapıldığı için maalesef eldeki imkan bu. Tabi bir taraftan devletimizin destekleri varken bu desteklerden yararlanamayan birçok da kurum ve kuruşumuz ile işletmemiz var. Birçok arkadaşımız maalesef kirasını, elektrik parasını, doğalgaz parasını ödeyemiyor. Kirasını ödeyemeyen işletmelerimiz tahliyeyle karşı karşıya kaldılar. Bu konuda devletimizin kira desteği yeterli gelmedi. Kira desteğinin, elektrik ve doğalgaz desteğinin karşılıksız bir şekilde karşılanmasını hükümetimizden ve devletimizden beklemekteyiz. Bu konuda milletvekillerimize de bize yardımcı olmaları için çağrıda bulunmak istiyorum. Hizmet sektöründe çalışan birçok işletmemiz kısa çalışma ödeneğinden ya da diğer desteklerden yararlandı fakat kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan birçok arkadaşımız var. Çünkü bildiğiniz üzere hizmet sektöründe çalışan arkadaşların hepsi son yıllarda sigortalı olması gerektiği gibi bir takım şartlar var bu şartları yerine getiremedikleri için kısa çalışma ödeneğinden de yararlanamadılar. Bir taraftan da kısa çalışma ödeneği maalesef bu ay sonu itibariyle son buluyor. Hem iş dünyasının temsilcisi Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da bu konuda açıklaması var, bizim de aynı doğrultuda bir beklentimiz var; kısa çalışma ödeneğinin 2021 yılı sonuna kadar devam etmesini istiyoruz. ”diye konuştu.

“suskun kaldığımız için zaman zaman eleştiri yağmuruna tutulduk ama bunların hiçbiri haklı gerekçelerle ortaya konmuş olan eleştiriler değildi. Kulaktan dolma, iftiraya varan maalesef hadiselerdi. Biz bu süreçte öncelikle üyelerimizin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için tam kadro çalıştık. Zaman zaman mesai saatleri kısıldı, çalışma günleri kısıldı ama biz bunların hepsinde çalışma arkadaşlarımızın da fedakârlığıyla buradaki iş düzenini de aksatmadan çalışmaya devam ettik. Yasaklı günlerde ve yasaklı saatlerde çalışmanın devam edebilmesi için üyelerimize çalışma izin belgelerinin alımında yardımcı olduk. Bazı sektörlerin de bu kapsam içerisine alınması için başta kaymakamımız olmak üzere diğer devlet büyüklerimizden de destek aldık. Geldiği günden bu yana iş dünyasına olabildiğince destek veren Kaymakamımız İsmail Çorumluoğlu’na da Ereğli’deki üretimin, Ereğli’deki sanayinin durmamasına gösterdiği gayretten ötürü teşekkür ediyorum. Üretim ve imalat devam ediyor bir taraftan da bunların yurt dışına ve yurt içine takipli işleri var. İşte hastalık da olsa salgın da olsa üretiminize devam etmek zorundasınız. Devam edemediğiniz zaman ceza ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu cezaların önüne geçebilmek için Ticaret ve Sanayi Odaları olarak haklı bir sebep ortaya koyarsa firmamız mücbir sebep verebiliyoruz. Yurt dışı ihracat yapacak olan firmalarımızın birkaç tanesine mücbir sebep belgesi verdik salgından ve elektrik kesintilerinden doğru tam çalışamadıkları için. Bunu sadece biz verebiliyoruz. Çok önemlidir, ülkemizin kaynaklarını doğru bir şekilde kullanımının önünü açabilmek için Odalara verilmiş olan bir yetkidir. Nefes Kredisi’nden 150 firmamızı 8 milyon tutarındaki kaynaktan yararlandırdık. Salgın dolayısıyla kapanan, açılan sonra tekrar kapanan işletmelerimize aidat seviyelerini en alt gruba indirdik. Yönetim kurulunda hiç bunlardan aidat almayalım konusunu da konuştuk maalesef bu yönetmelik ve kanunlar çerçevesinde mümkün değildi. Biliyorsunuz Oda’nın zaman zaman genelde Ramazan aylarına denk gelen gıda yardımları oluyor. Geçen yıl bu gıda yardımlarımızın birinci partisini yaklaşık bin 500 adedini pandamı dolayısıyla kapanan işletmelerimizin çalışanlarına vermek kaydıyla gerçekleştirdik. Tekrar Kasım ayında başlayan yasaklardan sonra yine aynı durum söz konusuydu, yaklaşık 500 tane kumanyayı arkadaşlarımızın çalışanlarına teslim ettik. Eğitime destek olduk. Uzaktan eğitim artık hepimizin bir yakınında gördüğü bir durum. Milli Eğitim Bakanlığımızın açmış olduğu kampanyaya biz de Kdz. Ereğli TSO olarak İlçe Milli Eğitime 105 adet tablet vermek suretiyle ve 15 tanesini de kendi tesbit ettiğimiz öğrencilere vermek suretiyle 120 adet tablet yardımında bulunduk. Pandemi sürecinde Oda eğitimlerimize devam ettik, Zoom üzerinden eğitimler vermeye devam ediyoruz. Belen Sanayisinin hemen arkasında Odamızı temsilen kuruculardan bir tenesi de benim olduğum Ören Küçük Sanayi Kooperatifi ile öyle tahmin ediyorum ki ihtiyaca biraz daha cevap vereceğiz. Kaymakamlığın kurmuş olduğu denetim ve koordinasyon kuruluna biz de dahil olduk. Hafta içerisinde üyelerimizi gezerek kendilerini konuyla ilgili bilgilendiriyoruz. Denetimlere katılıyoruz, cezayla ya da kapanmayla karşılaşmamaları için uyarılarda bulunuyoruz.” şeklinde konuştu.

“Bütün TOBB toplantılarını Zoom üzerinden yapmaya başladık. Burada yapılan toplantılar içinde Tarım Bakanı ve Sanayi Bakanı ile yapılan toplantılara katıldık şehrimizle ilgili konularda söz istedik ve talepte bulunduk. Bunlar neydi; göreve geldiğimiz günden beri söylüyoruz Zonguldak ilini tarımsal kırsal kalkınmada öncelikli bölgelerin içerisine alınması. Bu konuyu biz çeşitli seferlerde milletvekillerimiz ile de aksettirdik hem de bu konuyu kendimiz Sayın Bakanımıza ilettik. Değerlendirme süreci devam etmekte, bu Ereğli açısından çok önemli. Ereğli tarım şehri değil belki baktığımız zaman ama ciddi bir tarım potansiyeli olan; hayvancılık ve balıkçılık da ciddi bir potansiyeli olan ve desteğe muhtaç bir yerdir. Bu destekten yararlanabilirsek, denizden en fazla balık çıkış noktasıdır Ereğli; soğuk hava deposu, balık işleme tesisleri gibi işletmeler kurulabilir bunlar emek yoğun işlerdir. Dolayısıyla burada birçok arkadaşımız istihdam edilebilir. Diğer taraftan en büyük talebimiz de Ereğli’de kurulu mevcut tersanelerin daha fazla istihdam sayısına ulaşabilmeleri için çalışabilir ve aktif hale gelmeleri gerekmektedir. Bizim talebimiz devletimizden ve hükümetimizden Ereğli’ye kamunun ihtiyaçlarını, devlet ve savunma sanayinin ihtiyaçları için buralara da iş verilmesinin önünün açılmasıdır. Yaklaşık 10 gün önce TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu ile bir araya geldik. Burada üyelerimizi, hepimizi ilgilendiren bir kaç konuyu önemle vurguladık ve çözümü için biz de çözüm masasında olmak istediğimizi gösterdik. Bunlardan bir tanesi gıda perakendeciliği; bu sektörün düzelmesi ile ilgili esaslar ve çözüm önerilerimizi ilettik. Ulusal basından da takip etmişsinizdir marketler de beyaz eşya satılmayacak gibi şeyler vardı. Hem bunun nasıl olmasının gerektiği hem de tüketici olarak hepimizi ilgilendiren gramaj meselesi var. Eskiden markete girdiğimiz zaman bir ürün bir kiloydu, 5 kiloydu. Şimdi beş kiloluk ayçiçek yağı var, dört buçuk var dört var yakında üç buçuk olacak üç olacak tüketici tarafından farkında olunmadan ciddi bir haksız rekabete yol açan bir durum söz konusu. Bunlara kadar çalışma saatleri, çalışma günleri, marketlerde satılabilecek ürünler ve nüfusa göre açılabilecek olan market sayıları ile ilgili olarak yapılması gerekenleri biz başkanımıza ilettik. Yani 100 metre içerisinde üç harfli marketlerden üç tane olması benim küçük esnafımı bitirdiği gibi; gramaj konusunda da esas delme noktasını bunlar yaptılar Türkiye’de gramajla ilgili maalesef kanunlarda bir yer yok, dolayısıyla tüketici de bundan zarar görüyor. Hem satıcı bundan zarar görüyor hem de tüketici bundan zarar görüyor. Bu konuyla ilgili taleplerimizi ilettik.”

“EREĞLİ GÜMRÜĞÜNDE CAM İTHALATI İÇİN YETKİ İSTEDİK”

“ERDEMİR YÖNETİMİNDEN BEKLENTİLERİMİZ VAR”

AdminAdmin