YEREL
Giriş Tarihi : 01-10-2020 17:26

POSBIYIK: 'EREĞLİ'YE İHANET EDEN İÇİMİZDEKİ İRLANDALILAR'

Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık,

POSBIYIK: 'EREĞLİ'YE İHANET EDEN İÇİMİZDEKİ İRLANDALILAR'

Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, bir sene önce bugün Belediye Meclisi toplantısında OYAK’a mücadele çağrısında bulunduklarını ama geçen bir sene zarfında bir arpa boyu ilerleme kaydedilemediğini söyledi.

Başkan Posbıyık, ilçenin içme suyunu sağlayan Kızılcapınar Barajı önünde düzenlediği basın toplantısında, bir sene önce bugün Belediye Meclisi toplantısında OYAK’a mücadele çağrısında bulunduğunu ve bu konuda bir kitapçık hazırlattıklarını hatırlattı.

Bu kitapçıkla, Erdemir’in neler yapmak istediğini, özellikle HES Projesinin çok sıkıntılı bir noktada olduğunu ifade ettiğini hatırlatan Başkan Halil Posbıyık, kendisinden önceki dönemde yapılan protokol sonucu Ereğli’ye gelen suyun kesilebileceği konusunda da uyarılarda bulunduğu söyledi.

Aradan geçen 1 seneye rağmen, bir arpa boyu ilerleme kaydedilemediğini ifade eden Posbıyık, konuşmasında şunları ifade etti:

“Öngörülerimde  hep haklı çıktım.Bunlardan bir tanesi de HES. Eğer ki bugüne kadar HES konusunda mücadele etmeseydik, bu pandemi döneminde şuanda Ereğli’nin suyu kesikti, enerji üretiyorlardı. Enerji tesislerini hızla yapmaya devam ediyorlar. Biz de uzun bir süredir Devlet Su İşleri’yle baskı uyguluyoruz.Hat bizim hattımıza girdiği zaman suyu 4-5 gün durdurmak gerekiyor, Ereğli’ye gelecek suyu, biz karşı çıktık. Ereğli’yi ayağa kaldırırım dedik, benim dediğim noktalara gelmeye başladık. Hatta o protokole göre yarın bu enerji fabrikası bittiği taktirde buradan su aldıklarında, işte bu seviyelere  geldiği zaman Ereğli’nin suyu kesilecek, bu sözleşmeye göre sadece bu fabrikaya su verilecek, Ereğli halkı susuz kalacak. Şu anda pandemi dönemindeyiz, suların en önemli olduğu nokta da dahi Ereğli’nin suyu kesilecek. O günlerde bunu anlatmaya çalıştım. Ereğli’nin suyunu kesecekler diye barbar bağırdım, bu bir tabi afet. Su alçalabilir, azalabilir, bu Allah’tan gelen bir afet, buna diyecek bir lafımız yok. Biz buna bir şey söylemiyoruz, biz bunların ihaleye çıkarken şartnameye  koydukları madde ile durum ortaya çıkacak. Ben bunu belgelerle açıkladım, buna inanan olmadı. Ama işte gerçeği görüyorsunuz, mahkeme kararlarıyla geciktirmelerle kaçak olarak elektrik üretim santralını aşağıda yapıyorlar ama istedikleri neticeye varamadılar. Hatta biz izin vermediğimiz için bizim montuzlarımıza boru sokmaya kalktılar. Geçenlerde demeç vermiştim basına ancak halk tarafından fazla anlaşılmadı.

‘BİZİ OYALIYORLAR SADECE’

Evet bir sene önce bu mücadeleye başladık ve bu kitapçığı bastırdık. OYAK’ın bize yapmak istediklerini, bir senede maalesef bir arpa boyu kadar ileriye gidemedik. Çoğu zaman iyi gidiyor, görüşmeler var diye ifadelerde bulundum. Savaş Erdem’in başdanışmanı Oktay Bey ve  Faruk Bey Ereğli’de birkaç gün misafirimiz oldular. Onlarla birlikte çok güzel şeyler konuştuk, her şey hallolmuş gibi. Ereğli’deki nakliyatçılar meselesi, kesme dilme meselesi gibi. Ereğli’ye dünya kadar borçları var. Bunların hepsini halloldu diye anlaştık ama hiçbir şey olduğu yok. Bizi oyalıyorlar sadece.”

‘ESAS İHANET EDEN İÇİMİZDEKİ İRLANDALILAR’

OYAK’ın HES konusunda başarılı olması durumunda Ereğli’nin şu anda sularının kesilmiş olacağını vurgulayan Posbıyık, “Çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Aradan bir sene geçti ama bunlar bizi oyalıyorlar. Ereğli halkının boğazını sıkmaya devam ediyorlar. Artık fiili demokratik eylemlere başlama zamanı geldi diye düşünüyorum. Bunu bugüne kadar yerelde bu işi halletmek elimizden geleni yaptık.  Ama şimdi ağır ağır açılıp ulusal düzeyde, ulusal basında, ulusal TV’lerden randevu almaya çalışacağız ve OYAK’ın Ereğli’ye yaptığı mezalimi ve zulmü anlatmaya çalışacağız. Fiili hareketlere başlıyoruz artık, o noktaya geldik. Maalesef Ereğli’de doğmuş, Ereğli’de okumuş, Ereğli’nin ekmeğini yemiş, Ereğli’nin köylerindeki ana babası zorlukla yetiştirmiş, Erdemir’in üst kademelerinde yerli, Ereğlili çocuklarımız var. Bunlar üst kademelere hep Ereğli aleyhinde laflar götürüyor ve ekonomik olarak Ereğli’nin batmasına neden oluyorlar. Yakında bunların isimlerini Ereğli meydanına asıp deşifre edeceğim,Ereğli’ye ihanet eden adamlar diye. Onlar duyuyorlar şu anda beni. Esas ihanet eden içimizdeki İrlandalılar.” dye konuştu.

Önümüzdeki meclis toplantısında bir daha bu konuları ifade edeceğini belirten Başkan Posbıyık, şunları ifade etti: “Erdemir’in hava kirliliği, lösemi, kanser, hastalıklar hızla büyüyor. Hava kirliliğinde şehrimiz bir numaralı yer olarak gösteriliyor çoğu zaman. Genellikle sabah saatlerinde bacalardan kirli tozlar bırakılıyor. Bu memlekette yaşayan insanların çocukları perişan vaziyette ama Ereğli halkı sessiz, her zaman olduğu gibi kibar. Siyasi ilçe başkanlarından ses çıkmıyor. Milletvekilleri aten memlekette durmuyor, Ereğli’de durmuyorlar. Sadece Ereğli’ye geldiklerinde belediyeyi alacağız diyor. Alın sizin olsun. Başınıza çalın milletvekilliklerini de belediye başkanlıklarını da . Ne iş yaparsınız siz? Bunlar yetmiyor gibi, yıllardan beri söylüyorum, Demir çelik fabrikaları, zehirli gaz ihtiva eden, sülfürik asit içeren çelikhane cürufunu deniz dolgusu yapıyor. 2 Milyon metrekare yer kazandı denizden. Şimdi etrafını tahkim yaptı. İçeride büyük cüruf dağları meydana geldi. Bunları artık denize dökemiyor, çünkü tahkimini yaptı denizden. Ne yapacak? Bunu kırması, elemesi, içindeki madeni çıkarıp tekrar çeliğe döndürmesi lazım. Bunun denemesini Madenci tersanesinde daha evvel yaptılar. İzmir’den bir firma getirdiler. Ege Demir Sanayi’ni getirdiler. Orada kırma dökme işini lisans olmadığı halde yaptılar. Lisans falan yok, sadece Aliağa’da var bu lisans. Ama şimdi Demir Çelik bu cürufu gemiye bindirip Aliağa’ya gönderdiği zaman zarar eder. Ereğli halkını zehirlesin. Yeni bir yer buldular Alaplı-Ereğli arasında. Roj Metal diye bir yer kurdular. Alaplı-Ereğli sınırında, kıyıcak köyünün yanında tahkimatları dikmeye başladılar. Yine Ereğli’deki İrlandalılar da buna yardım ediyor. Onlar da biliyor bunu. Her şey dönüyor. OSB’dekilerin, kamyoncuların, kesme dilme yapan işadamlarımızın ekmeklerini elinden alıp,, genel kurul üyelerine fazla kar dağıtıp yerlerinde kalmak istiyorlar. Ereğli Belediyesi’nin devamlı boğazını sıkıyorlar. İşte bir örnek daha söylüyorum. Ereğli Alaplı sınırında yeni bir yer kurmaya başladılar. Erdemir cüruf satıyor bunlara. Zaten Erdemir teşvik ediyor bunu. Omsan gibi, tomsan gibi bir şirket de buraya kurdurdu. Cüruflar buraya gelecek, orada kırma dökme ayıklama işleri yapılacak. Büyük paralar kazanılıyor bundan. Daha önce büyük mücadeleyle Madenci Gemi’nin orda bu işleri durdurduk. Kapattık. Şimdi aynı şahıs bunlarla ortak olmak suretiyle Alaplı Ereğli sınırında yapıyor. Şahıs arazileri var burada. Bu yapıldığı takdirde,-tabi bizden başka kimsenin sesi soluğu çıkmıyor- atık tesisi yapılması plananlanan yer, yerleşim bölgelerine iki yüz metre mesafede olup Kıyıcak, Göktepe, Alaplı’da Küçüktekke, Büyüktekke ve Osmanlı köyleri direk olarak bundan etkilenecek. Plajdaki sular da bundan etkilenecek. Zehirlenecek. Aktif derelerin üstüne yapıyorlar. Burası aynı zamanda karayolu geçiyor. İl çevre müdürlüğü buna yardım ediyor. Yemini, ekmeğini alan herkes bunlara yardım ediyor. Ereğli halkını falan düşünen yok.İlk mühürlemeyi yaptık. Bir bölü 25 binlik Çevre Düzeni Planı’nda bu alan tarım alanı olarak gözüküyor. Orada fındıklarımız var. O büyük alan çevresinde tarım yapılamaz bundan sonra. Biz itirazlarımızı yapıyoruz. Bizden başka kimsenin sesi çıkmıyor.

Dereler buralara geliyor. Denize de giremeyeceksiniz Ereğli halkını uyarın diyorum. Artık milletvekillerimiz gelmiyor ama birilerini bulacağız önder, Bağlık kapı önüne eylem yapmaya gideceğiz. Çünkü insanları öldürüyorlar. Bunlarda vicdan yok. Bir seneden beri bizi oyalıyorlar. Ben de zaman zaman Ereğli halkına iyi bir şeyler yapacaklar diye ses çıkarmamaya çalıştım. Atık tesisi yapılması planlanan tesisin tanıtım dosyasında birçok eksik bulunmaktadır. Tesis ciddi biçimde toz ve gürültü yönünden halk sağlığını tehdit etmektedir. İşlenecek çelikhane cürufu ile ilgili insan sağlığı açısından ciddi sorunlar taşıdığı TÜBİTAK tarafından hazırlanan raporlar bulunmaktadır. Atık tesisi yapılması planlanan tesis için proje tanıtımında Ereğli Belediyesi’nden su alacağız diyor. Benim orada su hattım yok. Kanalizasyonu Ereğli Belediyesi’ne bağlayacağız diyor. Benim orada kanalizasyon hattım yok. Hep yalan dolan. Su alacağı yer yok.

Şu ana kadar bize Kıyıcak muhtarı Şükrü Kılıç’tan şikayet dilekçesi geldi. Erbeton’un sahibinin avukatı Ahmet Köse, valiliğe ve bize mahvoluruz diye dilekçe yazmış. Başka bir şey yok. Her şey güllük gülistanlık. Benim vicdanım sızlıyor. Sizlere bilgi vermek için buraya kadar yorduk. Hem barajın durumunu görün diye.

Proje tanıtım dosyasında atık miktarı günlük 450 ton atık miktarı öngörülüyor. Yıllık yüzkırk bin ton. Burada tarım yapılması mümkün değil. İnsanlar bitti, halk plajları tehlikede demektir. Bir dereye kör dere demişler. O dere çalışıyor, oradan gelen pislikler akacak. Bu işleri başlatan İsmet Yılmaz, Ege Demir’i, Diyarbakırlıları bir araya o getirdi. Şu anda istediği yere doğru gitmediği için şikayet etti, ağlamaya başladı. O yeri Ereğli belediyesi atık yeri olarak alıyordu inşaat atıkları için. Maalesef İsmet Yılmaz madenleri olduğu için Ankara’da işi halletti orayı aldı ve bunlara götürüyor.”

AdminAdmin