Geçtiğimiz hafta sonu TV programlarını izliyorum evimde. CHP Milletvekili Mustafa Sarıgül İstanbul seçimleri hakkında sorulan soruya kendi dağarcığından cevap veriyor!
Sarıgül uzun yıllar İstanbul’da Şişli Bölgesinin Belediye Başkanlığı’nı yapmış bir kişilik’.
“İstanbul ‘da seçimler kazanılmaz! İstanbul’da seçim Anadolu’da kazanılır! İstanbul’un hangi bölgesine giderseniz gidin Anadolu’dan gelen insanlarla karşılaşırsınız. Bir bölgeye gidersiniz Giresun’lular vardır, diğer bölgede Diyarbakır’lılar, diğerinde Trabzonlu’lar, Kars’lılar. İstanbul bir mozaiktir. Sadece CHP’nin oy’u ile Başkan seçilemezsiniz! Siyaset uzun soluklu bir mecradır.Bu mecrada asla “Güçlü”den yana değil, “Haklı”dan yana olacaksınız” sözlerini söylüyor Sarıgül konuşmasında.
Kısaca diyor ki “Ben bugün Kılıçdaroğlu’nu destekledim, yolumu değiştirmem”!
Diyor ki, Sadece CHP oyları seçim kazandırmıyor! Aday kişi tüm halk kesimlerinden oy almak zorunda!
Peki, CHP İlçe Başkanı Ali Kocamanoğlu ne yapıyor?
CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel’i İlçe Örgütüyle “tebrik” ziyaretinde konuşan Kocamanoğlu “Biz Ereğli’de kendi istediğimiz adayla seçimlere girmek istiyoruz” diyor!
Ama istediği cevabı Özel’den alamıyor! Gerekli “Anketler” yapıldıktan sonra aday açıklanacak cevabını alıyor Özel’den! Kocamanoğlu’nun “gardı” düşüyor!
Sen kendi isteğine göre değil, “Halkın” isteğine göre hareket edeceksin!
Hassas dönemdeyiz! Kocamanoğlu’nun bu isteği bile Belediye Başkanlığı aday adaylarının belirlendiği süreçte kendilerine saygısızlık niteliğinde!
O zaman niye aday adayı olan kişilerle “Poz” veriyorsun! İstediğin kişiyi açıkla, diğerleri de yollarına baksın!
Kaldı ki İyi Parti’de CHP ile işbirliği yapmayacağını açıklamış! Nedir bu kin, bu nefret!
CHP yeni yönetimi kazanması tehlike de olan yerlerde aday değiştirmeme, kesin kazanacağı yerlerde ise yeni adaylara yönelmek istiyor! Sözde değişim peşindeler!
Bu görüşte bu saatten sonra tehlikeli! Artık ittifaklar yok! CHP karşısında artık bölgesinde sevilen, oy potansiyeli olan kişilere yönelecek. Hep birlikte izleyeceğiz seçim sürecini!
Ereğli’de seçim zor geçecek! Beyninizde yaptığınız her plana karşı diğer partilerinde, adaylarında planları mevcut! Görmez misiniz?
Ereğli’de Ak Parti’de de aday adaylığı süreci sıkıntılı görülüyor!
Aday adaylarının sayısı oldukça yüksek!
Buradaki tehlike “Yerli-Yabancı” ayrımının oldukça yüksek bir sesle seslendirilmesi!
Gerek İlçe Başkanlığı, gerek Belediye Başkanlığı aday adayları arasında “Yerli- Yabancı” söylemleri bu süreçte had safhaya ulaştı!
Umarız yanılırız! Ama “Yerli” diyenlere karşı t “Ses” ler bugünlerde çoğalmış durumda!
Dikkat gerek!
Yıllardır “Sosyal Medya”sından yayın yapan, internet ve basılı yayın yapmadan “Gazetecilik Kıspeti” altında yayın yapan arkadaş ilçemizi ziyaret etmiş!
Hani bir “Kafe” de bir grup tarafından sıkıştırılmış, korkudan sesi soluğu kesilmiş, ardından adliyeye gidip şikâyetçi olmuş, sosyal sayfasında “Bülbül” kesilmiş arkadaşımız!
Bir zamanlar Ereğli Belediye’sinden alttan aldığı haberlerle Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ı “Görevden nasıl aldıracağım, göreceksiniz” diyebilen vatandaş!
Bugün kendisine “alenen” belediyeden sızdırılan haberlerle Erdemir’e sözde “saldıran” vatandaş!
Ereğli’de kiminle otursa “Poz” veriyor! Yayınlıyor! Müşteri kızıştırıyor!
Gazetecilere “Pide” ısmarlayan bir STK Başkanı, arkadaş için ziyafet masası kurmuş, “Pişmiş Kelle” misali resimde gülücükler dağıtıyor!
Ziyaretçi değil, kendisiyle poz veren arkadaş kendini “pazarlıyor” hissine kapılırsınız resme baktığınızda!
“Fırıldak” misali!
Dönüyorlar “FIR FIR”!
Mustafa Sarıgül diyor ki, “Güçlüden yana değil, haklıdan yana olacaksın”!
Bu sözler suikast sonucu öldürülen Duayen Gazeteci merhum Uğur Mumcu’nun sözlerini anımsattı bana!
Ne diyor Uğur Mumcu?
“Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler, “FIRILDAK” olurlar!
Yerel seçim yaklaşıyor! Siyaset kızışıyor!
Bu pozlara, bu resimlere, bu gülücüklere aldanmayın!
“Güç” gösterisinde bulunanlar değil, “ Hak ve Halk” kazanacak!
Bakmayın o resimlere yüzlerde beliren gülücüklere!
Yemek masalarında kendilerini “Kral” zannederler!
Halkın içinde “Sinek” kadar ufak ve değersizdirler!
